3 Tem 2010

Yaz tatili tamam! Pekiyi, eğitim tatile girer mi dersiniz?

Gezi, piknik, havuz, yayla... Hepsi çok güzel. Ama daha da güzeli var.  

Üç aylık uzun tatil, eğitim ve öğretimde beyin gücü israfına yol açma gibi bir tehdidi içinde barındırıyor.  

Ailelerimiz, eğitimin sadece 'okulda' olacağı var sayımıyla bu tehdidi genelde göremiyorlar.  

İnsan bünyesi tembelliğe çok kolay alışır. Oysa eğitim tembelliğe (tembelliğe alışmaya) tahammül edemez. Kış döneminde öğrenilenlerin yaz sıcağında erimemesi, hatta takviye edilebilmesi mümkün.  

Neler yapılabilir:  

1) Öğrenme merakını diri tutabilmek için anne babalar sürekli uyanık olmalıdır. Yani öncelikle anne babalar bu tembelliğe girmemeye dikkat etmelidir.  

2) Anne baba, internet kullanımında bilgi sahibi olmalıdır. Böylece keyifli ve yararlı siteleri keşfederek çocuklarıyla birlikte zaman geçirebilirler.  

3) Sosyal yaşamda gerekli olabilecek bazı bilgileri (sıkılmadan) öğrenebilmeleri teşvik edilebilir: Trafik, ilk yardım, yangın, deprem, insan hakları, hayvan hakları vs. Bununla ilgili, varsa, mekanlar ziyaret edilebilir, keyifli kitaplar alınabilir.  

4) Meslekleri tanımaları için meslek sahipleri ziyaret edilebilir: Doktor, mühendis, polis, tüccar, öğretmen.  

5) Yaşamın her diliminde gerekli olacak spor alışkanlığı kazandırılabilir.  

6) Kışın, okul ve iş yoğunluğu gibi mazeretlerle birlikte pek zaman geçirememiş olabilirsiniz. İşte size fırsat, 'kaliteli zaman' sizin elinizde.  

7) Hobileri teşvik edebilirsiniz: Pul, maket, yemek, tasarım...  

8) Ve kitap. Mutlaka kitap. Her zaman kitap.  

'İyi' tatiller dileriz.


Fatih Gökler

Hiç yorum yok: