24 Ara 2010

İkna Etmenin Birkaç Sırrı (2)

İnsanlar bir yandan kolay ikna olmak istemezler. Diğer yandan ise iknaya her zaman aç(ık)tırlar. Herhangi bir iletişim eyleminde, kişileri yönlendiren bir 'arka plan' vardır. Bunu keşfeden 'iknacı' başarılı olmaya adaydır. Bizleri bir karara iten (kabul veya ret ettiren) bir 'algılar dünyamız'dır. Bu dünya etkilenmeye (ikna edilmeye) açıktır.

Günümüzde, iknayı profesyonel olarak kullanmak isteyen şirketler, yeni bir strateji olarak 'müşteri algısı' üzerinde çalışıyor. Hatta daha da ileri düzeye gidip, algıyı yönlendirmek yerine yepyeni bir 'algılar dünyası' inşa etmeye çalışıyorlar. İnsanları yönlendiren bu özellik, bir yandan da zaaf olarak karşımıza çıkıyor.

Kararlarımızda duygular (algılar) ağır basar. Örneğin, mavi bir araba almak isteyen birisine mağazadaki beyaz arabayı satmak isteyen satışçıyı düşünelim. Yapması gereken ilk şey müşterinin niçin mavi araba istediğinin farkına varması: Çocukları veya eşi istiyor olabilir, mavi renkle ilgili bir anısı olabilir vs. Satışçının bu duygular üzerinden yol alması makul olacaktır.


İnsanın bir şeyi istemesi, algılar dünyasının ona EMRETTİĞİ bir eylemdir.

İyi bir 'ikna' için ön hazırlık yapmak gerekebilir. Karşınızdaki muhatabı; mail, faks, sms gibi bir araçla şartlandırabilirsiniz. Örneğin patrona sunacağınız bir dosyadan önce en önemli noktaları içeren bir bilgi notu iletebilir, değerlendirme rica edebilirsiniz. Bu noktada; bir satışçı, (var olan veya olası) müşterisine 'sadece bir fiyat listesi' yollamakla yetiniyorsa zarardadır. Bir konsept (mutlaka duygulara hitap edecek bir öykü) hazırlamalıdır önce.

Ara hatırlatma: İkna (doğru) iletişim demektir. Bu süreçte akıldan çok duygular önemli. Çocuk, ekip, müşteri fark etmez; önce duygu..

Bu satırların bile bir 'ikna' eylemi olduğunu biliyorsunuz. Bunları okuyan sizlerin 'iknanın sırlarını' çok anlamlı bulacağınızı düşünüyoruz. Ne dersiniz?

O halde gecikmeden uygulamaya geçmelisiniz. Evde veya işte. Proje veya satışta.

İDDİANIZI İKNA İLE TAÇLANDIRMANIN TAM ZAMANI. Haydi!


Hiç yorum yok: