Giriş Notu
Bir süredir sizlerle paylaştığımız notlarımıza devam ediyoruz. Bu notlar alıntı değil ÖZGÜNDÜR. Ama elbette pek çok kaynak ve tecrübeden süzülmüş notlardır. Yorum ve sorularınızla iştirak etmeniz dileğimizle.
- Bazen kitaplarda yazılı teknikler (çocuklarla) iletişimde yetersiz kalır. Gerçekten kendinizi çaresiz ve yetersiz hissedersiniz...
- Gerçek bir 'dinleme' (duyma'dan bahsetmiyoruz!) çocukları (kişileri) konuşturmakta en etkili yollardan biridir. Anlatmak istediğini hissetmek.
- Bazen dolaylı bir sözle başlamalı. (Rol yaptığınız tavrına girmeden elbette.) "Konuşalım mı istersen?" "Biri canını mı sıktı?" vs
- Muhatapla konuşurken, 'derdimi anlatsam bile birazdan zaten beni önemsememeye devam edecek' duygusu yaşatmamalısınız.
- Önemli olan, kişiye, sabırla örgülenmiş bir 'iletişim davetiyesi' sinyali iletmenizdir.
- "Sabırla dinledim ama aynı mızmızlık sürüyor!" şeklinde sinirlenmeniz gelecekteki iletişiminizi de yaralar. Lütfen böyle yapmayın
- Bazen siz onunla iletişim kurmak istersiniz, bazen o sizinle. Bunların tersi de doğrudur. İsteksizliği de normal görmek gerekir.
- Onların da ÖZEL birer fert olduğu gözden kaçırılabiliyor. Onlar da bazı şeylerin büyükler (patron, lider) tarafından bilinmesini istemeyebilir...
- Çocuklara (ekibinize) sevginizi hissettirdiğiniz kadar SAYGINIZI da hissettiriyor musunuz...
- Çocukları (kişileri), küçüklük (önemsizlik) kompleksine sokan sakın büyüklerin (amirlerin) onları (ama aslında biraz da kendilerini) küçümsemesi olmasın
Sağlıklı iletişim kurulan günler dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder