Boks eldivenleriyle hazırlanmayı kastetmiyoruz elbette. İletişim; paylaşım, senkronizasyon, eş güdüm demektir. Bir mücadele varsa, birlikte verilecektir.
Aşağıda, iletişime (ve muhatabınızı dinlemeye) hazır olup olmadığınızı sorgulayan cümlelerle karşılaşacaksınız. 'Hazır olma' nosyonuna yararlı olacağını düşünmekteyiz:
- Ekibinizle (eşinizle, çocuğunuzla) etkin bir iletişim 'oturumu' için gerçekten hazır mısınız. Zamanlama, moral, istek vs yönleriyle...
- Muhatabınızı dinlemek için zaman ve öncelik sırası uygun mu. Kimin daha çok ihtiyacı var 'dinlenilmeye'. Sizin, onun, diğerinin? Sıralama yapın.
- Hem konuşmak hem de o durumla çakışan bir işi yapmak zorundaysanız bunu muhatabınıza güzelce izah edin, izin isteyin...
- Konuşmayı ve dinlemeyi 'ötelemek' zorundaysanız bunu da makul şekilde açıklayın. Açıklamanızı anlayışla karşılayacaktır...
- Muhatabınızın düşüncelerine değer verdiğinizi (onu anladığınızı ifade ederek) açıklayın. Konuşabileceğiniz zamanı söyleyin.
- Ekibinize (çocuğunuza) kızmış ve konuşmak istemiyor olabilirsiniz. Ya nedenini açıklamalı veya buna rağmen dinlemelisiniz.
- İletişime hazır değilseniz, en doğru davranış 'acele etmek' değil, zamanını beklemek olacaktır.
- Hazır olmadığınız halde yapacağınız bir görüşme; 'paylama', duygusuzluk, boşa geçen zaman gibi nitelemelere maruz kalabilir.
- Unutmayalım, insanlar 'dinlenilmek' kadar (hatta bundan daha da fazla) 'icraat' beklerler. İcraat için güven vermelisiniz.
- Gerçekten 'iletişime hazır olmak' demek, 'dinlemek ve icraat' için, içten gelen bir davetkarlığı hissettirmektir.
Her an 'hazır' olmanız dileğimizle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder