2 Şub 2011

‎{Karne}


Facebook sayfamızdaki notlardan derlenmiştir: http://on.fb.me/ef5ULz

  • Karnesinde 'kırık' olan öğrenciyi mahcup duruma sokmadan problemi çözmek lazım. Lütfen tatili onlara zehir etmeyecek formüller bulun.
  • Karne notlarını çamaşır suyu ile 'düzelten' öğrenci (ailesi) özenle ele alınmalı. Atıl 'görülen' okul rehberlik sistemi mutlaka 'çalışmalı'.
  • Bazı aileler karne gününe kadar çocuğunun notlarını bilmiyor. 'Çok kötü' bir manzarayla karşılaşınca tepki veriyor. Bu durumda, bu notların, çocuğun değil 'ailenin' notu olduğunu söylemek pek de yanlış olmasa gerek...
  • Cezanın da bir 'anlamı' olmalı. Tatilin ilk günü çocuğa 'dışarı çıkmama cezası' vermek bu anlama girmez mesela.
  • Bütün öğretmenler bilir ki (olmaz ya! bilmeyenler de bilmeli ki) NOT göreceli bir değerlendirmedir. Bir okulda 3 alan öğrenci, başka okulda 5 veya 1 alabilir. 'Hedef' öğrenmek değil de NOT olursa bu tartışmalar bitmez.
  • 'Çalışmak' çözüm müdür? Ek tedbir ve tekniklere ihtiyaç yok mudur? Çalışmak yeterli (ve herkes için geçerli) bir çözüm olsaydı dillere destan başarılar olmalıydı.
  • Kaynakları iyi kullanamadığımız için; çocukları, dershane, etüt, danışman, uzman, özel öğretmen arasında gezdirip duruyoruz. Zaman, para ve heyecan kaybediyoruz. Bazen öğrenciyi FAZLA desteklemek, onu kösteklemektir.
  • "Tatil gelince dinleneceğim" önermesi çocuğu yorulmasa da yorgunluk psikolojisine sokuyor. Böylece 'yorulmadan dinlenmeye çalışan' kişiler olup çıkıyoruz. Oysa öğrenmek faaliyeti kolay olmamakla birlikte 'zannedildiği kadar' da yorucu değildir.

Copyright (c) 2011 Gökler Koçluk İstanbul | Bireysel ve Kurumsal Koçluk talepleriniz için: go@gokler.co

Hiç yorum yok: