Anahtar kelimeler: Derinlikli okuma, öğrenme, aktarma, sunum, disertasyon.
- "Okuma yazma" bazen tekrar okuma tekrar yazma anlamına gelir. Bir yazıyı okursunuz, sonra karşılaştırmalı olarak tekrar okursunuz. Yazmak için de bu geçerli. Her an yeni bir boyut eklenir, ya güzelleşir veya donuklaşır.
- Doğan Hızlan, yazısında (23 Ağustos 2011) benzer ipuçlarını paylaşmış. Esat Siyavuşgil’in ‘Psiko-sosyolojik bir deneme’ kitabını okuduğunda Karagöz’ü yeniden seyretme arzusuna kapıldığını anlatmış.
- Doğan Hızlan köşesinde Sabri Esat Siyavuşgil'den nakille "artık münazara türünün dönemini tamamladığını, onun yerine Dissertation (disertasyon) denilen tartışma yönteminin geçmesi gerektiğini yazmıştı" diyor.
- Buradan anladığımız şeyler: 1) Derinlemesine okumak 2) Her okumanın "geçmiş okumaları" zenginleştirmesini sağlamak 3) Yazılardaki ipuçlarını değerlendirmek 4) Vs
- Derinlikli okuma ipuçlarını takip edelim: Doğan Hızlan'ın yazısında farklı bir terimle karşılaşıyoruz: “disertasyon”. Acaba nedir ve ne işe yarar? Münazaradan farkı nedir?
- Bir bilgiyi elde etmek başka şey, onu sunmak bambaşka. Prof. Rıza Filizok “disertasyon” konusunu "Edebiyat Eğitim ve Öğretiminde Terim Sorunu" başlığı altında irdelemiş.
- "Disertasyon"dan önce; öğrenme, aktarma, sunum gibi birkaç terim üzerinde durmalıyız. Prof. Filizok, bilimsel anlatımları okuyarak niçin yeni bilgilere ulaşamadığımızı sorgulamış yazısında.
- Araçlar: Yöntem, düşünme sanatı, anlatma sanatı; bunları yapabilmek içinse "terimler". Örneğin sekiz sayfalık bir tebliğde sadece on dört terim kullanıldığını tespit etmiş Filizok. Oysa Batılı bir uzmanın aynı uzunluktaki tebliğinde yüz civarında terim geçtiğini anlatmış.
- Gelelim "disertasyona". Eski üniversitelerde “disertasyon”, bugünkü doktoranın yerini tutuyordu. XIX. yüzyılda Fichte'den Hegel'e kadar bütün büyük Alman filozofları şöhretlerini hazırladıkları disertasyonlara borçludur. a.g.e
- Fransa'da disertasyon geleneği genel olarak orta dereceli okullarda ve üniversitelerde yapılan bir kompozisyon çalışması yahut tez görünümündedir. Kolejlerde, liselerde felsefe öğrencilerine, edebiyat fakültelerinde lisans adaylarına yazdırılan bir tür kompozisyondur. a.g.e
- Disertasyonun ciddi bir sınav konusu olması, başarılı bir disertasyonun nasıl yazılacağı konusunda öğrencilere kaynaklık edecek eserlerin yazılmasına yol açmıştır. Batı dünyasında neşredilen disertasyon sözlükleri de böyle bir ihtiyaçtan doğmuştur. a.g.e
- Sonuç olarak: "Okuma" tek boyutlu bir eylem değildir. Kavramlarla, terimlerle derinleşir. Aynen "insan" gibi!
Not: Paylaşımlarımızın "koçluk ve kariyerle" ilgisi nedir? Cevabını sizlerin bakış ve görüşlerine havale ediyoruz :)
Copyright (c) 2011 Gökler Koçluk İstanbul | www.goklerkocluk.com | Bireysel ve Kurumsal Koçluk randevu talepleriniz için 0555 726 74 02 goklerkocluk@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder