Dinlenilmek.
Dinlenmek.
Bir taşla iki kuştan fazlasını vurmak isteyen, iletişimde 'dinlemenin önemini' mutlaka kavramalıdır. En çok maruz kalınan iletişim kazalarından birisi 'DİNLEMEMEK' ise diğeri 'DİNLER GİBİ yapıp bir çuval inciri riske sokmak'tır.
Mimiklerimiz, sözel ifadelerimizdeki öncelik ve sonralıklarımız, hakim olamadığımız heyecanımız. Önemli birer ipucu olarak karşı tarafa hemen yansır. Hele acemilikler...
UYGULAMAK ZOR MUDUR
İletişimle ilgili doğruları çokça duyarız, hatta çoğunu biliriz de. Ama uygulamaya gelince, bir acemiliktir alır ve cesaret kırılır. Böylece, değişime direnç gösteren yanımız yeni bir zafer daha kazanmış olur!
Evet uygulamak zordur! Ama burada sorun, tekniklerin zorluğu DEĞİL kişilerin İÇ FRENLERİDİR. Suni ve yapıştırma duracağı sanılır. 'Atadan kalma' alışkanlıklar can simidi gibi ona sarılmanızı bekler.
"Dinliyorum dinliyorum olmuyor. Çocuğumu (personelimi, ekibimi) daha kaliteli dinlemek istiyorum. Ama ben bu çabayı gösterdikçe her şey çığırından daha fazla çıkıyor."
Bu sözler size ait olabilir. Değilse de mutlaka bir benzerini duymuşsunuzdur.
Bir anne (bayan çalışan) için DİNLEMEK daha katlanılır bir durumken, baba (patron, erkek yönetici) için bir çeşit 'otorite sarsıcı pozisyon' olarak değerlendirilebilir.
"Oğlum, kızım (arkadaşlar!) yeter artık daha fazla bunu dinlemek (duymak) istemiyorum!"
SONRADAN SEVMEK
Kolay gelen uygulama (duygusal tarafımız) 'önce sevmek sonra uygulamak' olsa da, bir şey doğruysa ve uygulamanız gerekiyorsa 'sevmeyi ikinci adıma erteleyebilirsiniz'.
İletişim tekniklerinde zorlanabilirsiniz elbet. Ama bu, onu uygulayamayacağınız ve sonradan sevemeyeceğiniz anlamını taşımıyor.
Çocuğunuz (personeliniz, şirketiniz, kariyeriniz) için bu emeğe değmez mi?
Üstelik 'öğrenme' gibi önemli bir nosyonu da kazanıyorsunuz bu süreçte.
Güzel günler dileriz.
(Detaylı bilgi ve seminer talepleriniz için lütfen arayınız. İstanbul Kadıköy Ümraniye 0554 679 39 06)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder