- İş yerindeki kişileri 'gerçek ailenizin' bir ferdi gibi mi görmeye başladınız? Talimatlar karşısında 'mahcup bir itaat' için duygusal karmaşa mı yaşıyorsunuz? Tehlike 'geliyorum' diyor bu durumda.
- Yetiştiğiniz ailedeki (sizi etkileyen) bir figür ile yöneticinizi eşleştiriyor olabilirsiniz. Ve o 'figüre' nasıl davranıyorsanız öyle tepki verirsiniz. Bu durumda, yöneticinizin de size 'o figür' gibi davranması sürpriz sayılmaz.
- Bir türlü 'yaranamadığınızı' düşündüğünüz yöneticiniz ile iletişimi nasıl düzenleyeceksiniz? Aile içindeki iletişim gibi mi olacak?
- Yöneticiniz için 'talimatlar veren tek otorite' algınız mı var. Niçin onu 'ekipten biri' olarak görmeyi denemiyorsunuz. Niçin ondan yardım istemiyor hatta bazı işleri ondan rica etmiyorsunuz.
- Bir başka kişinin yanındayken ve yöneticinizin yanındayken davranışlarınız farklı mı? Nasıl bir fark var? (Bu gözlem size kendinizle ilgili ipuçları verecektir.)
- Duygu yönetimi üzerinde biraz çalışmanız yararlı olacaktır. Yöneticinizin tavrından ve tarzından çok, 'proje' ile ilgilenebilirsiniz böylece. İşe duygularınızı karıştırmadan.
- Sonuç olarak: Yönetici yöneticidir, fazlası değildir. Duygusal 'zaaflarla', kendinize ve ona fazladan yük yüklememeye çalışın.
Copyright (c) 2011 Gökler Koçluk İstanbul | www.goklerkocluk.com | Bireysel ve Kurumsal Koçluk randevu talepleriniz için 0555 726 74 02
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder